İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar, üniversitenin ziyarete açılmasıyla ilgili tenkitlere karşılık verdi. Prof. Dr. Zülfikar, “Akla hayale ve insafa sığmayan tenkitler oldu. Aldatıcı fotoğraflarla amfimizde olan çalışanımızı sığınmacı gösteren, bu nefis yerlerde dizi sinema çekmek isteyenleri işgalci olarak gösterenler oldu. Doğaldır ki üniversitelerimizin kapılarında parmaklık olamaz. Bilim yuvasına parmaklık vurulamaz; yakışmaz da. Bizim aldığımız her kararda kamu faydası olduğunu düşünüyor ve bunu gözetiyoruz. Ders işleyişlerinin bozulması yahut ziyan görmesi yahut derslerin işlenmemesi üzere kamu ziyanına yol açılmasına asla müsaade vermeyiz” dedi.
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ TENKİTLERE CEVAP VERDİ
İstanbul 2 Nolu Barosu tarafından İstanbul Üniversitesi‘nde 28 Şubat Sempozyumu düzenlendi. Sempozyuma Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da katıldı. İstanbul Valisi Davut Gül, AK Parti Küme Başkanvekili Leyla Şahin Usta, İstanbul Başsavcısı Şaban Yılmaz, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar, İstanbul 2 Nolu Barosu Lideri Yasin Şamlı’nın da yer aldığı sempozyumda, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar, İstanbul Üniversitesi’nin ziyaretçilere açılmasıyla ilgili tenkitlere cevap verdi.
İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar.
“YANILTICI FOTOĞRAFLARLA İŞÇİMİZİ SIĞINMACI ÜZERE GÖSTERDİLER”
Rektör Prof. Zülfikar, “Son günlerde kurumumuza yöneltilen haksız, izansız tenkitlere de değinmek istiyorum. Duvarsız Üniversite, açık bilim, açık kapı, bilimle toplum ortasındaki açıklığın kapatılması, bilgi toplumu olmak dedik. Akla hayale ve insafa sığmayan tenkitler oldu. Aldatıcı fotoğraflarla amfimizde olan işçimizi sığınmacı gösteren, bu nefis yerlerde dizi sinema çekmek isteyenleri işgalci olarak gösterenler oldu, ancak ne yazık ki sahiden önyargılı basın da bunları araştırmadan ve soruşturmadan bu tuzağa düşüverdi lakin çok şükür aklı selim o basın mensupları bu yazılanların provokasyon olduğunu gördü, yazdı ve doğrularla iş yerine oturdu. Aklı selimin çok kıymetli olduğuna inanıyoruz. Selim İngilizce tabiriyle perfect, kusursuz demek. Selim olmak bu türlü birşey. Akıl da doğrular ortasında temas kurmak, aklı selim olmak bütün doğruları bir yerde buluşturmak. Bunu çok önemsiyoruz. Her olaya aklı selim bakmayı, aklı selim olmayı önceliyoruz” dedi.
“HAYAL EDENLERİN BURAYA GİRMESİ EN DOĞAL HAKLARIDIR”
Prof. Dr. Zülfikar, “Duvarsız üniversitenin dünyanın sloganları olduğunu, dünyada bununla ilgili pek çok şeyin yapıldığını hepimiz biliyoruz. Öğrencilerimizin, evlatlarımızın da burada âlâ eğitim almaları, tehlikeye atılmamaları, en öncelikli işlevlerimizdir. Üniversite, öğrenci olmazsa olmayacak bir yerdir. Nasıl ki onların anneleri, babaları, kardeşleri, toplumumuzun fertleri olarak buraya gelme hakkını haiz iseler, gelecekte bizi hayal eden, buraya girmeyi hayal eden toplumumuzun öbür fertlerinin de gelmesi en doğal haklarıdır. Bu tarihi yerleşkesi deneyimlemeleri, tanımaları, anlamaları ve 28 Şubat’ların bir defa daha olmaması, dönmemek üzere kapanması için buralarda bulunmalarının çok kıymetli olduğunu düşünüyoruz” sözlerini kullandı.
“TOPLUMUN BİLİMLE BULUŞMASINI GERÇEKLEŞTİRMEK İSTİYORUZ”
Prof. Dr. Zülfikar, “Toplumun bilimle buluşmasını gerçekleştirmek istiyoruz. Benim hayatım gençlerle, öğrencilerle, çocuklarla geçti meslek gereği. Buranın onların geleceğinin teminatı olması için elele, baş başa, gönül gönüle vereceğiz. Tahlilleri birlikte üreteceğiz. Türkiye Yüzyılı bilim yolunda ilerleyeceğiz. Hiçkimse üniversitenin idari üniteleriyle öğrencilerimizin ortasına nifak tohumu ekemeyeceklerini kendi menfur emellerine maskelenmiş menfaatlerine, maskelenmiş kendi menfaatlerine ismine gerçek dedikleri menfaatlerine, hakikat kozmiktir. Üniversal olana yanlışsız deriz lakin o değilse, şahsiyse buna da menfaat deriz. Onlara alet edemeyeceklerinin de altını kalın çizgilerle çizmek istiyorum. Biz berbat ve yanılgılı olanları değiştireceğiz. Eksiklikleri tamamlayacağız alışılmış. Düzgünlerini, daha düzgünlerini yapmak için uğraşacağız. Hocasıyla, idarecisiyle, öğrencimizle aramızı açmayacak, bir kere daha bunu sıklaştırmak için uğraşlarımızı hepbirlikte yapacağız” sözlerini kullandı.
“ÜNİVERSİTELERİN KAPISINDA PARMAKLIK OLMAZ”
Prof. Dr. Zülfikar, kelamlarını şöyle tamamladı: “Doğaldır ki üniversitelerimizin kapılarında parmaklık olamaz. Bilim yuvasına parmaklık vurulamaz, yakışmaz da. Bizim aldığımız her kararda kamu faydası olduğunu düşünüyor ve bunu gözetiyoruz. Ders işleyişlerinin bozulması yahut ziyan görmesi yahut derslerin işlenmemesi üzere kamu ziyanına yol açılmasına asla müsaade vermeyiz. Bu bizim yalnızca maksadımız değil, tıpkı vakitte sorumluluğumuzdur da. 28 Şubat’ta gördüğü sıkıntılara karşın yılmadan insan haklarını ve bilim özgürlüğünü savunan bütün öğrencilerimizi bir defa daha şükranlarımla selamlamak istiyorum. Baskılar karşısında sırtımızı dönmeyiz. Şayet yok etmek anlayışı varsa bulunduğumuz yerden çıkarılma anlayışı varsa biz o anlayışın karşısında asla sırtımızı dönmeyiz. Bu bize inancımızın verdiği bir güçtür ona inanıyoruz. Üzerimize düşeni de elimizden geleni de sonuna kadar yapmaya da azimliyiz. Biz bu türlü bir yeri devraldık. İstanbul Üniversitesi de bu geleneğin temsilcisi olmaya devam edecektir.”